Üyelik Girişi
KATEGORİLER

Avlanma Boyları

Takvim

Özel Çevre Koruma Bölgesi/Deniz Koruma Alanları Fiyaskosu

Özel Çevre Koruma Bölgesi/Deniz Koruma Alanları Fiyaskosu

 

Denizlerimizin günden güne tükendiği ortada. Bir sürü sebep sayabiliriz bunun için; ama konu bu değil. Nasıl restore edebiliriz ve nasıl geriye dönebiliriz, konumuz bu. Bu çerçevede Akdeniz’de önemli bir çalışma yapılmakta. (Akdeniz derken de sadece Türkiye’nin Akdeniz kıyısı ile kast edilen kısım akla gelmesin, Ege, Marmara ve hatta Karadeniz bile bu kapsamın bir parçası olarak düşünülsün.) Bunun adı Deniz Koruma Alanları oluşturmak sureti ile çölleşen denizlerin kurtarılması. Peki, nedir Deniz Koruma Alanlarından beklentilerimiz; bunları şöyle sıralayabiliriz:

 

1)      Yerel Kıyı Balıkçılığının canlanması ve buna bağlı sektörlerin gelişmesi

2)      Amatör Avcılıkların canlanması ve buna bağlı sektörlerin gelişmesi

3)      Ticari Balıkçılığın geliştirilmesi ve buna bağlı sektörlerin gelişmesi

4)      SCUBA Turizmi vasıtasıyla Turizmi geliştirmek

5)      Bozulan Eko sistemi geri kazanmak ve sürdürülebilir kılmak

6)      Gelişen Avlanma ile malzeme sağlayıcıların sektörel gelişimine ve ekonomiye destek sağlamak

7)      Deniz Aracı imalatı yapan sektörün gelişimi ve canlanması

8)      Denizsel Protein Kaynaklarının istihsalinin arttırılması

9)      Vb………

 

Burada görüleceği üzere ana konu deniz ve kıyısal alanın canlanması, ya da canlı hale gelmesi, yani canlılığının arttılması gayretleri. Yukarıda sayılan maddeler esasında birbiriyle iç içe.

 

Şu an için iki ana kurum, biri UNDP Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Örgütü ve Şehir ve Çevrecilik Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, bu konuyu beraber yürütüyorlar. Geçmişte ÖÇKK (Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı) vardı ama bu şu an için tasfiye edilmiş durumda. *1

 

*1 : 1976 tarihinde Barselona’da imzalanan “Akdeniz’in Kirliliğe KarşıKorunması Sözleşmesi” çerçevesinde; 13.11.1989 tarihinde 383 sayılıKHK ile “Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı” kuruldu. • 1991 yılında Çevre Bakanlığına, • 2003 yılında Çevre ve Orman Bakanlığına, • 08.07.2011 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlandı.17.08.2011 tarihinde 648 sayılı KHK ile;Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı yerine “Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü” kurulmuştur.

 

Projenin Ortakları şunlar:

PROJE YÜRÜTÜCÜSÜ KURUM:

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü

PROJE UYGULAYICI ORTAĞI:

GEF (Küresel Çevre Fonu) adına Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye

PROJE ORTAĞI KURUMLAR:

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü

http://www.dka.gov.tr/Ortaklar.aspx

UNDP’nin yapısına bakınca geçmişi SAD(Sualtı Araştırmaları Derneği) kökenli Harun Güçlüsoy’u bu işin içinde görebilirsiniz.  SAD’ın burada etkinliği oldukça yüksek.

 

Biraz SAD’dan bahsetmek gerekirse, özleri SCUBA kökenli çevreci(!) bir yapı. Akdeniz foku ile başlattıkları proje geçmişte önemli bir hassasiyet göstergesiydi; bugün için denizsel çevreciliği başka yönlere kaymakta. Ancak içlerinde SCUBA turizmine yatırım yapmış olup, bu anlamda çevrecilik ötesinde yatırımcı profilinde kişiler de var.

 

Türkiye Avrupa Birliğine uyum çerçevesince bazı anlaşmaları(Barselona Sözleşmesi, vb…) imzalamış ve Avrupa’ya bu ve benzeri alanlar ayıracağını kabul etmiş durumda. Bu koruma alanlarına alan ayırmak biraz da Avrupa Birliği konusu yani.

 

Buraya kadar her şey tamam.

 

Proje ile ilgili daha fazla detay’ı http://www.dka.gov.tr/Default.aspx  adresinde bulabilirsiniz.

 

Şunlar da bu Projenin Paydaşları olarak anons edilmektedir:

 

BEŞ BAKANLIK

• Dışişleri Bakanlığı                                                     

• Kalkınma Bakanlığı                                        

• Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı             

• Kültür ve Turizm Bakanlığı                                          

• Orman ve Su İşleri Bakanlığı                                      

 

BEŞ KOMUTANLIK

• Genel Kurmay BaşkanlığıGenel Kurmay Başkanlığı                 

• Deniz Kuvvetleri Komutanlığı                                      

• (Seyir Hidrografi ve Oşinografi Daire Başkanlığı)                       

• Sahil Güvenlik Komutanlığı                                         

• Jandarma Genel Komutanlığı                                      

 

• Valilikler

• Mahalli İdareler

• Üniversiteler

• Araştırma Enstitüleri

• Ulusal ve yerel sivil toplum örgütleri (????????????????????)

• Yerel halk temsilcileri 

 

Gelelim eleştirilerimize:

 

1) PAYDAŞ PROFİLİ

 

Burada en büyük yanıltma ve kandırmaca, Ulusal ve Yerel STK kısmında, yani alan paydaşlarının projeciler tarafından şeklen var gibi gösterilmesine, hatta yazılı metinlerde ‘‘ulusal ve yerel sivil toplum örgütleri ve yerel halk temsilcileri de projenin diğer paydaşları arasında yer almaktadır.’’ denilmesine rağmen, bunlar gerçekleştirilmeyerek yapılmaktadır.

 

Bu Projede bir ‘1’ adet Olta ve bir ‘1’ adet Sualtı Avcılığı Derneği yer almamaktadır. Aksine Gırgır ve Trol tekneleri sahipleri üyesi bulundukları Su ürünleri kooperatifleri vasıtası ile yer almaktadır.

 

Ve bu haliyle bu proje paydaş analizi bakımından vahim bir fiyaskodur.

 

Fiyaskodur çünkü, bu alanların yönetim planları adına paydaş denen kitle ile belirlenecek ve bu plan uzun yıllar uygulamada kalacak, mevzuatta yer alacak, herkesin bu planda yer alacak kurallara uyması istenecektir.

 

Paydaş desteği olmazsa olmaz bir husustur.

O zaman sormak lazım,

 

Bu plan, kimin planıdır,

 

Sosyal paydaşlara dayatılmaya çalışılan bir plan mıdır,

 

Yoksa tüm gerçek paydaşların mutabakatında oluşturulacak, ortak bir metin midir?

 

Tepeden inmeci bazı dayatmaların yapılacağı anlaşılmaktadır. Örneğin, Amatör Sualtı Avcıları Derneği (Kuruluş 2009/İzmir) muhtelif defalar bu konunun doğal bir paydaşı olduğunu ve bu planların oluşumunda yer almak istediğini belirtmesine rağmen bir türlü bu isteği gerçekleştirilmemiştir. Bu direncin sebebini uzun süre anlayamamıştık.

 

Oysa Derneğimiz, Foça’daki ilk toplantıda yer almış, özellikle kendi av gereci olan zıpkının diğer avcılık yöntemleri ve taraftarları tarafından bu alanların dışına haksız bir biçimde çıkarılmasını engellediği için devam eden 2013 yılı toplantılarına çağırılmamış, yani paydaşlık kapsamından çıkarılmıştır.

 

Peki paydaşlar kimler?

 

http://www.dka.gov.tr/725-foca-yerel-calisma-grubu-toplantilari-basladi-IcerikPage.aspx

adresindeki fotoğraf esasında her şeyi ortaya koymaktadır.

 

 

 

Bolca(!) resmi ilgili, nerede ise sıfır Sivil toplum katılımının adı :

 

‘‘Oniki kurumdan temsilcilerin üye olduğu Yerel Çalışma Grubu’’

 

Bu oniki (12)kurum’un kimler olduğu da ilgili sayfada yer almakta.

 

2) KORUMA ALAN SEÇİMLERİ

 

İkinci en önemli konu, belirlenen alanların yanlışlığıdır. Haritadan görüleceği üzere, alan seçimleri, bu projenin yürütücü profiline bağlı olarak SCUBA TURİZM’i ile ilgili paydaşlarının yönlendirmesine göre belirlenmiş olup, ülke Balıkçılığına zerre katkı yapamayacağı gibi, RODOS, KOS ve MEİS balıkçılığına ülke balıkçılığından fazla yarar sağlayabilecek potansiyeldedir. Bakınız:

 

Hatay, Adana, Mersin ve Antalya’nın büyük bir kesiminde Deniz Koruma Alanı oluşturulmaya gerek duyulmaması bir faciadır.

 

Benzeri şekilde, İzmir Çeşme’den Bodruma kadar olan alan da aynı kapsamda kalmıştır. Marmara da, koskoca Karadeniz de bu koruma alanları bakımından maalesef koskoca sıfır çekmişlerdir.

 

DKA olarak seçilen alanların Yat ve Yelkenlilerin Mavi-tur güzergâhında olması dikkat çekicidir.

 

Kısacası Balıkçılık anlamında ülkeye faydası nerede ise hiç olmayacak, sadece SCUBA turizm’i ile uğraşan belli kesimleri memnun edecek alan seçimleri söz konusudur.

 

Ayrıca bu projeye bakınca, ZIPKIN av gerecinin denizlerdeki tükenmenin tek sorumlusu ilan edildiği ortaya çıkmaktadır. Çünkü SCUBA yoğunluklu profili yönetim yaparsanız, paydaş diye çalışmaya 5 Bakanlık, 5 de Komutanlığı dahil edip , hiçbir Amatör Avcılık STK’sı katılmazsa bu hakikaten normal ve kaçınılmaz bir sonuç olur.

 

DKA denildiğinde, dalarak zıpkınla avlanmanın yasaklandığı (ZAY) yeni yerler desek daha doğru olacak. Zira Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün 40 haritada belirtilen 64 adet dalış yasağına bunlar da eklenmiş olacak. Gerçi onlar da esasen Tüplü/SCUBA dalışa yasak olması gerekir iken Sahil Güvenlik Komutanlığının yanlış yorumu ile Serbest Dalışa da yasaklanmıştı. (Aletli Dalış Yönetmeliği açıkça SCUBA’yı işaret ederken)

 

 

 

 

Bunun dışında,

1) Liman, Boğaz dalışa ve dolayısıyla avcılığa yasak alanlar

2) Özel Güvenlik Bölgesi dalışa ve dolayısıyla avcılığa yasak alanlar

3) 1. Derece Askeri dalışa ve dolayısıyla avcılığa yasak alanlar

4) Lagün-Mansap yasak alanları,

5) Gayri Resmi Yasak Alanlar, (Bazı Kamu kurum ve Kuruluş kampları)

6) Doğanın ve ulaşımın elverişsizliği sebebi ile yasak benzeri alanlar,

 

Görüldüğü gibi nerede ise tüm alanlar yasak olacak ve amatör zıpkın avı alanı kalmayacak. Oysa Gerçek Amatör Zıpkın avcısı yasal düzenlemeler nedeniyle türün üremeye devam etmesini sağlayacak boyutta ve çok sınırlı sayıda balık avlamaktadır.

 

Burada en temel yanlış, yasadışı(Tüple, Gece, Dinamit ve nefesle) yapılan ticari amaçlı zıpkın avcılığının baz alınıp, denetimin arttırılması gerekliliği varken, bu yasa dışılığa dikkat etmeksizin, yasal olan avcılığa zarar verecek olan genel alan yasaklamaları yapılmaya çalışılmasıdır.

 

Kitlesel avcılık yöntemleri (Trol-Gırgır, vb…) nin ve diğer yasak yöntemlerin çevre tüketiciliği yanında, Zıpkın’ı hedef alıp çevre düşmanı göstermek, ilan etmek, hiçbir şekilde iyi bir düşünce ve bilimsel gerçeklik ile açıklanamayacaktır. Bu ancak klasik çağdışı bir SCUBA’cı tepkisi olabilir.

 

Geçmişte Dalışa Yasak alanların ne kadar korunduğu ortada iken yenilerini ilave etmek hiçbir işe yaramayacaktır. Çünkü denetim açısından dünden yarına hiçbir şey değişmeyecektir.

Kısacası bu alanların yönetim planlarını belirleyecek olan gruplar objektif olmayan, taraflı kesimler olduğu için, bunların yapacağı planlar da hatalı olacak; Balıkçılığa ve dolayısıyla ülkenin Refahına hiçbir katkısı olmayacaktır.

 

SCUBA Turizm’i de tıpkı diğer sektörler gibi önemli bir değerdir ancak bu diğerlerini yok sayıp onu yegane oyuncu haline getirmeye gerekçe oluşturamaz. Bu işte Balıkçılığın gelişmesi en önemli beklentidir.

 

Mevcut zihniyet ve düşünce, tepeden inmeci, dayatmacı, bizce maalesef kötü niyetli, taraflı ve yanlıştır. Bu proje bu haliyle sorun çözme yerine, yeni sorunların oluşmasına yarar.

 

Bu proje gerek STK’lar, gerek Akademik dünya anlamında son derece yetersiz temeller üzerinde bir oldubitti güdüsüyle yerine getirilmeye çalışılmaktadır.

 

Zaman geç olmadan bu şekline müdahale edilmezse, bir sürü önemli çalışma heba olacaktır, Umarım çok geç olmadan bu fırsatlar yakalanabilir.

 

Çünkü Denizlerin gerçekten tüm paydaşların üzerinde uzlaşıp belirleyeceği ve katılacağı akılcı koruma kurallar bütününe ihtiyacı var.

 

Saygılarımızla

Amatör Sualtı Avcıları Derneği

 

 

 

 

 

Konu İle ilgili görüşlerini paylaşmak isteyenler aşağıdaki ilgililere bildirebilirler:

Osman İyimaya                                            osmantau@csb.gov.tr

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,

Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü

 

Kamal Malhotra                                  kamal.malhotra@undp.org

BM Türkiye Mukim Koordinatörü
ve UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi

 

Gökmen Argun                                             gokmen.argun@undp.org

UNDP Türkiye Ulusal Koordinatör

 

Güner Ergün                                                 g.ergun@csb.gov.tr

DKA Proje Koordinatörü

 

 

Harun Güçlüsoy                                            harun.guclusoy@undp.org

UNDP Proje Yöneticisi

 

 

Dağıtım                      :

 

osmantau@csb.gov.tr

durali.kocak@tarim.gov.tr

kamal.malhotra@undp.org

Turgay.Turkyilmaz@tarim.gov.tr

gokmen.argun@undp.org

hamdi.arpa@tarim.gov.tr

g.ergun@csb.gov.tr

harun.guclusoy@undp.org

Balık Dergisi

Gelbahder

TSSF Yahoogrubu

Sualtı Dergisi Yahoo Grubu

 

Fotoğraf Albümü



Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam64
Toplam Ziyaret192940